Tür: Drama / Romance
İMDb Puanı : 8,1
Queen's Review : 10 /10
Yıllar geçip bir kült oluşturan filmlerden olacak bu film kesin.
Bir 'Breakfast Club' olacak insanlar için.
Hayatımda bu kadar eğlendiğim ve gülümseyip,ağladığım film izlememiştim neredeyse.Müzikleriyle,konusuyla,sinemaya yansıtılıış şekliyle olsun br numaraydı bence.
Aslen kitabı ilk çıktığında epey tereddüt etmiş ve alıp okumamıştım.Ancak kitabı da filminin güzelliğinin yarısı kadarsa 'absolutely' okuma listeme eklenmiştir.
Ki zaten genllikle kitapları filmlerinden çok daha güzel olur her zaman.O nedenle büyük umutlarım var.
Konusuna kısaca değineyim diyeceğim ama izlemelisiniz tam olarak izlemek için.Kısaca şöyle,Charlie(logan Lerman) sorunları olan bir çocuk.Geçmişinde yaşanan bazı olaylar nedeniyle yaralı bir çocuk aslında daha çok.Sam(Emma Watson) ve Patrick(Ezra Miller) lise son sınıf öğrencileri ve üvey kardeşler.Birbirleriyle süper bir uyumları var.Ve Charlie'yi de yanlarına alıyor ve arkadaş oluyorlar.Ancak Charlie Sam'e aşık oluyor.Sam ise lisenin ilk yıllarında kötü davranışlarda bulunmuş ancak şimdi ünniversiteye girebilmeye çalışan bir kız.Patrick ise daha karmaşık bir karakter.Patrick bir gay.Ancak sevdiği çocuk gay olduğunu kimseye anlatmayan bir çocuk.Lisede Amerikan Futbolu oynayan Brad,Patrick ile birlikteyken çok iyi biri,okula döndüklerinde de bir jerk!
Kısaca okulu atlatmaya çalışan,arkadaşsız ve bunalımda olan bir çocuğun ruhen kendini bulamamış bir kız ve onun kalbindeki acıyı vurdumduymazlıkla dışarı vuran üvey kardeşinin hikayesi.Hepsi bir şekilde birbirlerini iyileştiriyorlar.
Ancak ben açıkçası Patrick ile Sam'in uyumuna bayıldım.Filmi çok eğlenceli hale getiriyor Patrick.Hep bir yaramazlık,bir haylazlık peşinde.Ve oldukça akıllı bir çocuk.Charlie'nin ise derin kişiliği beni büyüledi açıkçası.Sam ise çok güzel bir kız ve kesinlikle harika bir müzik kulağı var.Özellikle okul balosunda Patrick ile yaptığı dans harika.
'Come on Eileen' şarkısını duyduğum ilk yer oldu bu dans sahnesi. Ve şuan durmadan dinliyorum. |
Çok duygu yüklü,çok düzgün,çok anlamlı bir filmdi The Perks Of Being A Wallflower.Uzun süredir içinde hiçbir gereksiz açıklık/saçıklık bulunmayan,eski filmleri izlerken algıladığımız o tadı seyirciye verebilmeyi başarmış yakın zamanın ender fimlerinden.Kesinlikle izleyin.
Sam Patrick'in arabasında tünele girerken. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder